Yağmur altında şeffaflık…

Güneşli gün sayısı bol olan ülkelerde insanların temel psikolojik bozukluklarından birinin sebebi kapalı ve yağışlı havalardır. Tabi alışmışız D vitamini almaya, vücut bağımlı olmuş, azıcık kessen hemen dert yanıyor. Bu durumdan en çok dertli olan millet de Ruslar. Ülkemiz gibi bol güneşli yerlerde tatile geldiklerinden sonra ülkelerine dönen Rusların büyük bir çoğunluğunun o yıl geçirdiği kışta depresif davranışlar gösterdiği ortaya çıkmış. Bu duruma da Rus psikiyatrlar Türkiye sendromu adını koymuşlar. Bizim konumuz ise bu duruma hem benzer hem uzak bir şey. Şemsiye sendromu!

Yağmurlu havayı pek çok kişi çok sever. Ancak bu sevgi eğer kapalı bir mekanda camdan dışarı izliyor ise vardır. O yağmurun altına sokağa çıkıldığı an sevgi bir anda nefrete dönüşür. Çünkü ister istemez yağmur sizi ıslatır. Bu istemsiz durumu önlemek için bazıları kapşonlu mont, kaban, rüzgarlık vs. bir ürün kullanır. Bazıları efendim ben yağmur severim ıslansam erimem deyip hiç bi koruyucu almadan çıkar. Bazıları ise şemsiye sever! Şemsiye kapalı olan havayı daha da karartan sevimsiz bir materyeldir pek çoğumuz için. Kim sever ki şemsiyeyi? Yanınızda taşırsınız yağmur yağmaz, yanınızda şemsiye yoktur ve o gün mutlak yıllık yağış bir günde düşer, sizi ıslatır. Şimdi şemsiye taşıyıp da yağmur yağmış bir günü düşünelim.

Temsili fotoğrafta gözüken gibi bir şemsiyeniz vardır. Bu şemsiye kapkara olan gökyüzünü daha da karartır. Üstüne de görüş açınızı kısmen kapattığı için yoldan geçen arabayı göremezsiniz ve de mutlak su birikintisi olan yoldan geçen araba size su sıçratır! Üstünüze ansızın gelen bu su sizi çileden çıkarabilir. Zaten hava kara, şemsiye ile dünyanız hepten kararmış, üstüne de ansızın çıkan ücretsiz sulama hizmeti psikolojik çöküşün başlangıcı olabilir! Günümüz insanı, özellikle büyük dertler içinde. Her yandan bir dert fırlıyor, bu dert deryanda isyanın ateşini bu çöküş yakabilir! Aman dikkat!

Bu kadar şey okudunuz. Eminim hala ne olacak bu yazının sonu diyeceksiniz. Sabır etmenize gerek kalmadı, bu yazıyı bana yazdıran size okutan şey çok basit bir ürün: Şeffaf şemsiye!

Şeffaf şemsiye son bir yıldır favorim ve hayatımıza niye daha önce girmedi diye de serzenişte bulunuyorum. Hatta nhk world tvde bunları kullanan Japonları gördükçe bizde niye yok diyordum. Öncelikle bu şemsiyeler klasik şemsiyelerden çok daha taşınabilir ve sağlam oluyorlar. Erkekseniz pantolon cebine tutacağını bırakın rahat rahat gezin! Kadınlarda da çantanızın sapına şemsiyenin tutacağını geçirmeniz yeter. Şeffaf şemsiyede camdan dışarıyı izler gibi çevreyi izlemesi mümkün. Klasik şemsiyeler gibi yoğun yağışta içine su almaya başlar ama şeffaf olanlarda bu ihtimal yoktur.her yağış sonrası çöpe atılmış bol bol şemsiye görmek mümkün,peki bunlar arasında hiç şeffaf olanını gördünüz mü? Gündüz ya da gece şemsiyeniz açıkken çevreyi rahat olarak görmeniz mümkündür. İleriden araba mı geliyor? Araç yaklaşınca şemsiyeyi araç tarafına tutup gökyüzü yerine arabadan gelecek sağanak yağıştan korunmanız mümkün olur. Hala şeffaf şemsiyeniz yok mu? Büyükşehirlerde her yağışta merkezi noktalarda bu şemsiyeyi satan bir işportacı mutlaka bulunur. İşportacı bulamazsanız da pek çok marketten bunları 5TL ile 8TL arasına temin etmeniz mümkün. Güle güle kullanın, şeffaf şemsiye ile rahat edin!