Nerede o eski bayramlar?

Sahi neredeler? Eskiden bayramlıklar giyilir, büyüklerin elleri öpmeye gidilirdi. Akrabalarımızı, komşularımızı ve tanıdıklarımızı ziyarete giderdik. Mahallenin çocukları şeker toplamaya çıkardı. Çocuklara harçlıklar verilirdi. Daha neler neler! Köylerde, kasabalarda ve  kısmen küçük şehirlerde hala bunlar ve bunlar gibi pek çok adet devam ediyor.  Peki ya diğer yerler? Niye unutuldu bu adetler ya da niye artık bu adetleri çoğu kişi istese de yapamıyor?

Şimdi bir de madalyonun öteki yüzüne bakmanın vakti geldi. Nerede bu eski bayramlar diye serzenişimizi yaptık. Peki niyesini hiç derinlemesine düşündünüz mü? Günümüzde ticaret ve teknoloji çok gelişti. O kadar ki hayatımızın her anına girdi. Bu durum yüzünden da pek çok kişi bayramlar haricinde sürekli çalışır oldular. Hatta tarım ve bazı kamu hizmetleri dışında kalan alanların hepsinde bayramda da çalışmaya mecbur kalan inanların sayısı çok fazla. Böyle bir koşulda insanlar bayram süresini bir dinlenme ve tatil zamanı gibi görmekteler. Çok da haksız sayılmazlar. Çünkü gerçek anlamda bu insanların çoğunun tatil fırsatı olmuyor. Yıl boyunca her hafta, haftanın altı günü çalışmış pek çok insan zaten normal zamanda izin alamadığı için bayram günlerini sanki yıllık izniymiş gibi değerlendiriyor. Hatta öyleki hizmet sektöründe olan insanlar bayramda bile dinlenemiyorlar. Sonra da yaşlılarımız ya da belli bir yaşın üzerinde olan insanlarımız “Bak bayramda bize gelmediler, oralara buralara gittiler!” ya da “Bayramda bile el öpmeye, görmeye gelmiyorlar, hep çalışıyorlar!”  diye serzenişte oluyorlar.  Burada iki taraf da haklı. Dengenin bulunabilmesi lazım. Bunun için de herkesin bayram haricinde kendine zaman ayırabileceği işi olması gerekli. Umarım bir gün o refah düzeyine de ulaşırız.

İş, güç dedik ama sadece bunlar değil eski bayramların tadının bulunmasına mani olan. Şehirlerimiz o kadar büyüdü, nüfusları o kadar arttı ki artık kimse birbirini tanımıyor! Tanımamayı da geçtim, artık birbirimize güven de çok azaldı. Çevresinin tanımayan ve aile bağları kopuk yeni nesiller yetişmeye, yerleşmeye başladı. Tabi ki bu durum da eski adetlere olan bağlılığı azlatıyor. Yan komşusu sorulduğunda “İyi biriydi” diyen kişinin komşusu terörist çıkabiliyor. Bazen de canımızdan çok değer verdiğimiz çocuklarımız şeker toplamaya çıktıklarında başlarına olmadık işler gelebiliyor. Bu koşullar altında da günümüz bayramları şekil değiştiriyor.

Bu kadar içimizi karartmak yeter. En iyisi yeni bayramlarda neler yapılabilir onlara bakalım. Mesela sıklıkla gittiğiniz bir mekan varsa bayramda yine gidin ve oradakilerin bayramını kutlayın. Eğer hala aileniz hayatta ise sevdiklerinize mutlaka bir uğrayın. Belki eski tanıdıklarınız vardır, onları da arayın, buluşun. Daha neler neler! Eski bayramlar da günümüze adepte olacak ve elbetteki kültür biraz değişse de ayakta kalacaktır. Şu dünyada değişmeyen bir şey kaldı mı? Şimdi bu güzel günlerin tadını çıkarmaya bakın! Herkese sevdikleriyle mutluluk dolu bir bayram dilerim!